SESTOD’LAR ÖĞRENCİ İÇİN ÖZET

Sestodlar

Skoleks: solucanın başıdır, son konağın bağırsağına yapışır. Uç kısmında suckerlar (emme organı), kancalar ve rosteller denen kaslı çıkıntı bulunur. Bazı türlerde, scolex’te, vantuz gibi işlev gören “emme olukları” hakimdir. Diğer türlerde bağlanmaya yardımcı olan kancalar ve emiciler vardır.

Vücut sistemleri

Ana sinir merkezi, skoleksde bulunan bir serebral gangliondur. Vücut boşlukları ve sindirim sistemi yoktur. Besinleri barsaktan absorbe eder. 

Boyun: skoleksin hemen ardında yer alıp segmentleri üretildiği kısımdır.

Proglottidler: segmentleridir. Skoleks bağlı ve canlı olduğu sürece, skoleksin boyun bölgesi tarafından sürekli olarak üretilir. Yeni gelen öncekinin önünde yer alır ve sona doğru gittikçe olgunlaşır. 

Yumurta dolu son segmentler konakçı barsağına bırakılır.  

Dışkı ile atılırlar. 

Bulaş: 

Fekal- oral bulaş: Domuz, sığır, koyun, köpek, balık gibi hayvanların dışkıları ile atılan segment ve yumurtalarla kontamine olan, gıda ve sular aracılığıyla oral olarak alınır. Yumurtalar yutulduktan sonra, bağırsaklarda açılır larvalar açığa çıkar. 

Larvalar akciğerler, karaciğer ve diğer dokulara giderek kistler oluşturur.

Larva Kistlerinin Yutulması ile bulaş: Parazit ara konak olan hayvanların kas dokusunda içinde larvalar bulunan kistler oluşturur. Bu hayvanların etlerinin çiğ yada az pişmiş şekilde tüketimi ile insana geçer. Yutulan larvalar barsaklarda yetişkin sestotlara (tenyalara) dönüşür.

Yetişkin tenyalar 20-25 yıl kadar yaşayıp, 10-15m kadar uzunluğa ulaşabilirler.

İnsanda enfeksiyon yapan türleri: Tenia seginata, Tenia solium, Tenia multiceps, Ecinococcus granulosus, Ecinococcus multicularis (multikülat veya alveolar ecinococcus), Hymenolepis nana, Hymenolepis diminuta, Dipylidium caninum, Diphyllobothrium latum, Spirometria.

TAENIA SAGINATA,  

Sığır yassı solucanı (sığır şeriti) ince bağırsakta yaşar. Yetişkinleri şerite benzer, yassı, parçalı yapıda, 5-10 m uzunluğunda ve hermafroditdir. Skoleks, boyun, olgunlaşmamış ve olgun segmentlerden (halkalardan) oluşur. Son konak (insan da dahil) etcillerdir. Segmentler boyun kısmından gelişir. Genç segmentler olgunlaşır yumurta dolu gebe halka haline döner. Gebe halkalar konağın dışkısı ile dışarı atılır. Ayrıca, segmentler kaslı yapıdadır. Anal sfinkterden dışarı tırtıl gibi sürünebilirler. Dışarı atılan gebe halkalar dışkıdan ayrılıp otlara yapışır. Ara konakçı (sığır) tarafından yutulur. Segmentler bağırsakta açılır ve her biri 50.000 ila 100.000 yumurta bırakır. Yumurtaların her birinden altı kancalı bir larva (onkosfer, altıgen) salınır. Onkosfer  bağırsak duvarına nüfuz eder ve dolaşım yoluyla kaslara ulaşır. Kaslarda onkosfer 8 mm (Nohut tanesi)  büyüklüğünde baş ve boyundan oluşan sistiserkus (cyctocercos)’a dönüşür. T saginata’nın larva kisti (sisticercus), ara konakçının kaslarında gelişen bezelye büyüklüğünde, içi sıvı dolu bir kisttir. Hayvanda sistoserkosis de denen keseli kurt hastalığına neden olur. İnsan ve etçiller tarafından tüketilen çiğ etle, tenia kistli kaslar insan barsağına geçer. İnsan gastrointestinal sisteminde kılıfın erimesi ile serbest kalan skoleksler ince barsağa tutunur. Boyun kısmından segmentler oluşmaya başlar. Solucan 3 ayda 4-5 m uzunluğa ulaşır boyları 6-10 m ye kadar uzayabilir ve anüsten gebe segmentleri atılmaya başlar. Solucan uzun ömürlüdür, ortalama 5-10 yıl yaşar. Bulaş sadece etlerle olur. Yumurta bulaşlı besinlerle insanda enfeksiyon oluşmaz. 

KLİNİK BULGULAR

Bulantı, kusma, iştah kaybı, karın ağrısı, kilo kaybı, psikolojik sıkıntılar gözlenir. Orta derecede eozinofili gelişebilir. Nadiren bağırsak tıkanması ve perforasyonu bildirilmiştir.

EPİDEMİYOLOJİ

Avrupa ve amerikada tenyaların her türü görülürken Türkiyede sıklıkla sığır eti tüketimine bağlı T. seginata görülmektedir. Taenia saginata, insanlığın en yaygın tenia türüdür. Primer bulaş yolu çiğ et yemekle olur.  Az pişmiş,  tütsülenmiş, salamura etlerde bulaşıcı olabilir. Lağım sularının gübre olarak kullanılması risk oluşturur.

TEŞHİS

Feçeste yumurtalarının ve segmentlerinin görülmesi ile tanınabilir. Tür tanımlaması ancak segment yapısı ile olur. Yumurta görünümleri ile ayırt edilemez.  T seginata segmenti içinde ana uterus çok dallanmışken (12-20) T. solium daha az (7-10) dallanmış görünür. Scoleks yapısı T. solium ve seginata’nın farklıdır. T. seginata’nın sucker’ları vardır. kanca ve rotellum yoktur. T solumda hepsi vardır. 

KONTROL

Sığır eti endemik bölgelerde iyice pişirilmelidir. 56°C’ye kadar ısınmalıdır. -10°C’de 10 gün boyunca dondurmak genellikle Taenia kisti için öldürücüdür, Ancak 0oC’ye 70 gün dayanabilirler.

Tedavi de niklosamid ve prazikuantel kullanılır.

Skoleks ve boynun küçük bir kısmı hayatta kalırsa solucan 10-12 haftada yeniden segmentler üretir. Bu nedenle tedaviden sonra 2-3 ay takip önemlidir.

TAENIA SOLIUM 

YAPI

T solium’un  (domuz şeridi) skoleksi, dört emici ile birlikte çalışan, çift sıra halinde düzenlenmiş keskin dikenli kancalardan oluşan rosteller denen kaslı çıkıntıya sahiptir. Gebe segmentlerinde uterusun dışa dönük dallarının sayısı T saginata’dan çok daha azdır. Solucanın boyu 3-5 m uzunluğundadır. Kliniği T saginata’ya benzer.

YAŞAM DÖNGÜSÜ

T solium’un yaşam döngüsü, domuzun ana ara konakçı olması dışında, T saginata’nınkine benzer. Hamile segmentler daha az hareketli olduğu için dışkıda kalır. Domuzlar dışkı ile beslenen hayvanlar olduklarında domuzlara geçme şansı artar. İnsan dışkısı ile bulaşlı besinleri tüketen insanlar dışkıdaki yumurtalarla enfekte olarak domuzlarda olduğu gibi döngü ile larva enfeksiyonu ve sistosercosis geçirir. 

Patogenez

Yumurtaları çevre şartlarına dirençlidir. Lağım sularında aylarca kalır. Yumurtalarla kirlenen su ve besinleri tüketen insanlara ve domuzlara bulaşarak enfeksiyona neden olur.

T solium’un çengelli skoleksi, bağırsakta ağrıya ve inflamatuar yanıta neden olsada semptomlar hafiftir. Ancak larva enfeksiyonu (sistoserkosis) önemli bir tehlikedir.

T solium, T. seginata’dan farklı olarak yumurtası insan tarafından yendiği zaman, larva barsakta yumurtadan çıkarak sistemik olarak yayılır insan sistiserkozuna neden olabilir.

Enfeksiyon kaslarda, deri altı dokuda, gözde ve sıklıkla merkezi sinir sisteminde özellikle beyinde gelişir. Bulgular genellikle epilepsi, zihinsel sorunlar, hidrosefali, gibi beyine yöneliktir. Skoleksin ölümünden sonra fibröz kapsül içinde kalifikasyon gelişir.  

TEŞHİS

Tanısı zordur. Subkutan nodüller gözlemlenebilir. Enzim immünosorbent testi (ELISA), Yumuşak doku ve kafa radyografilerinde kalsifiye alanlar, oval kistler (4-10 mm   2-5 mm) ve intra kranial basınç artmasına ait bulgular görülür. Yumuşak doku veya beyin kalsifikasyonları tanıda önemlidir. Tanıda bilgisayarlı tomografide kullanılır. 

KONTROL

Besinlerin ve suların kontrolü önemlidir. Ayrıca çiğ domuz eti tüketimide bulaş yollarından biridir. Çiğ domuz eti tüketimi önlenmelidir.

TAENIA MULTICEPS, (COENURUS)

Yetişkin formu köpekgillerde bulunur. Mesane kurdudur. Coenurus adı verilen 2-5 cm çapında kapalı kesecik içinde bir çok skoleks bulunur. Ilıman bölgelerde beyin, tropik bölgelerde göz ve deri altı doku enfeksiyonu yapar. Ara konak koyundur.

Teşhis ve tedavi, Echinococcus enfeksiyonuna benzer. tedavide esas cerrahidir. 

ECHINOCOCCUS GRANULOSUS (Hidatik kist)

YAPISI

Yetişkin E. granulosus tenyaları nispeten küçüktür, 3-5 segmentten oluşur, genellikle 1 cm’den kısadır.

Son konak köpekgillerdir. Köpeğe çiğ verilen etlerle bulaşır. Skoleksler ince bağırsak mukozasına yerleşirler. Dört emici ve taç şeklinde dikensi çıkıntıları (T. solium gibi ) vardır. Erişkin formu skoleks, üretici boyun bölgesi ve ondan gelişen bir segment bunu takiben bir gebe segmen taşır. Gebe segment yüzlerce yumurta bulunur.

 Hidatik larva insan, koyun ve bir çok otoburda bulunur. Hastalığın gelişimi yıllar sürer. Zaman içinde 30 cm çapa ulaşabilir.

Kist dışta fibröz reaktif konak dokusu (konak kökenli kollegjenöz katman), altında laminant bir katman ve daha içte germinatif tabaka ile çevrilidir. İçi sıvı ve duvara asılı skoleksler ile dolu kapalı bir kese şeklindedir. İçerde büyüyen skoleksler kistin içinde yeni yavru kistler oluşturur. 

EPİDEMİYOLOJİ- YAŞAM DÖNGÜSÜ

Echinococcus granulosus zoonozdur. Coğrafik bölgeye göre köpek, kurt, çakal-koyun, geyik, insan döngüsüne sahiptir. İnsan bulaşında primer olan koyun-köpek döngüsüdür. Bu döngü sırasında çoban köpeklerinin gaytalarında var olan yumurtaların hayvanın kürküne bulaşması ve insanında köpeği okşarken eline- ağzına bulaşması ile yada köpek dışkısı ile bulaşlı besinlerin yenmesi ile fekal-oral geçer. Koyunlara geçiş ise köpek dışkısında bulunan yumurtalar ile kontamine olan otları koyunların yemesinden kaynaklanır. 

Böylece insan ve koyun barsağına giren yumurtalar açılır onkosfer açığa çıkar. Barsaktan diğer dokulara göçen onkosferler hidatik kistler oluşturarak hastalığı başlatırlar. Koyun etinin çiğ olarak köpeğe yedirilmesi ilede skoleksler köpek barsağına girer, orada gelişerek yumurta dolu segment atarlar. Yumurtaların insan ve koyuna bulaşması ile döngü tekrarlar. 

KLİNİK

Hydat Yunancada su anlamına gelen bir kelime. Hydatik kist Ecinococcus’un yaptığı için sıvı dolu kistik yapılarla seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. Başlıca yerleşim alanı karaciğerdir. Akciğerler, beyin. kalp, böbrekler ve uzun kemikler dahil olmak üzere herhangi bir dokuda gelişen kistik yapılardan oluşur.

Uzun süre asemptomatik kalır. Büyüdükçe bulunduğu yere bağlı olarak basınç bulguları ortaya çıkar. Karaciğerde ise sarılık, portal hipertansiyon, akciğerde nefes darlığı, hemoptizi, riptürü halinde balgamda kanca parçaları görülebilir. Kemikte ise uzun kemiklerde çökme, beyinde olduğunda körlük, epilepsi görülür. Kist rüptürlerinde anaflaktik şok ve konağın hücresel bağışıklık tepkisi ile sınırlı yüzlerce yeni kist oluşabilir.

TEŞHİS

Endemik bölgelerde, yavaş büyüyen kitle, beraberinde eozinofili varsa hidatik kist düşündürür. 

ELİSA, İndirekt hemaglütinasyon, lateks aglütinasyon testleri kullanılır. Ultrason görüntüleme (US), manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı aksiyal tomografi (BT)’de avasküler sıvı dolu kistleri görülür. Radyografilerde içi boş kist alanları görülür. 

KONTROL

Köpeklerinin enfekte koyun etlerine erişiminin engellenmesi, tüm koyun köpeklerinin zorunlu olarak test edilmesi ve tedavisi. Tüm köpeklere 3 ayda bir tedavi uygulanır. 

Tedavide kist cerrahi olarak çıkarılır.  Albendazol, mebendazol kist büyümesini azaltır. 

EKİNOKOKS MULTILOCULARIS,

(MULTİLOKÜLAT VEYA ALVEOLAR)

Genellikle kuzey Amerika ve Sibirya da tilki avcılarında görülür. İnsana tilki postu ile geçer. Döngüsü tilki-kemirgen şeklinde az sayıda konak türü içerir. Görünümü ve yaşam döngüsü, E granulosus ile aynıdır. 

Hastalığı karaciğerde oluşur. Kistlerinde sınırlayıcı özellik taşıyan lamine zar yoktur. Bu nedenle yayılımcı çoklu odaklar (multilocuslu- alveolar) oluşturan kötü huylu bir seyir izlenir. Tanı geç konduğu için cerrahi tedavi şansı olmaz. Ölümcül seyreder.  

Tanıda Serolojik testler ve US, BT, MR gibi radyolojik sistemler kullanılır. 

Tedavide mebendazol, albendazol veya prazikuantel kullanılır. Erken tanı konabilirse cerrahi tedavi ve takip uygulanır.

HYMENOLEPIS NANA, Cüce tenya

YAŞAM DÖNGÜSÜ

Ara konakları böcek ve kabuklular, son konak insandır. Dışkı ile atılan gebe segmentin parçalanması ile açığa çıkan yumurtalar çevreyi kontamine eder. İnsana yumurta ile bulaşlı besin ve suların tüketilmesi ile  fekal-oral bulaşır. Yumurtalar duodenumda açılır. Açığa çıkan onkosferler barsak villuslarına girer. Bir hafta içinde skoleks ve boyundan oluşan sistoserkoid larva gelişir. Larvanın scolexi mukozaya tutunur. Bir haftada tam boyuta ulaşır.

Yetişkin solucan  15-50 mm boyunda, eni boyundan daha geniş, küçük bir tenyadır. Skoleksi, tek sıralı kancaları olan, geri çekilebilen, rostelluma ve dört emiciye (sucker) sahiptir. İmmatür, matur ve gebe segmentler taşır. Gebe segmentler parçalandığında yumurtalar açığa çıkar.  Bağırsakta parçalanma sonucu açığa çıkan yumurtaların bir kısmı dışkı ile atılırken diğer kısmı  barsak villuslarına tutunarak bir iç döngü başlatır otoenfeksiyona neden olur. 

Kemirgenler solucanları barındırarak çevreyi enfekte ederler ve insanlara için bir rezervuar oluştururlar.

Tahıl böcekleri, pireler veya kemirgen dışkılarıyla beslenen böcekler, H nana yumurtalarını yutar. Kazara çok küçük olan (2-3mm) bu böcekleri yiyen insanlara geçer. Böcekdeki yumurtadan çıkan larva insan barsağında villuslara tutunur insan döngüsünü başlatır.

EPİDEMİYOLOJİ

Çin ve Hindistan gibi kalabalık ülkelerde en yaygın insan cestodudur. Bulaş yolu fekal -oraldır. Böcekler, kemirgenler, insanlar aracılığı ile yumurtaların diğer insanlara yayılması ile gerçekleşir. Kışla , hapishane gibi toplu yaşam alanlarında sık gözlenir. 

Klinik ve tanı

Enfeksiyon sıklıkla asemptomatiktir. Parazit yükünün fazla olduğu enfeksiyonlarda mide bulantısı, kusma, ishal, karın ağrısı ve baş dönmesi, enterite neden olabilir. 

Mikrobiyolojik tanı dışkıda yumurta araştırmasıdır. 

KONTROL

Hijyen (temizlik) kurallarına uymak, gıda ve suyun fekal kontaminasyonunu önlemek, kemirgen ve böcek kontrolü (özellikle pire ve tahıl böceklerinin kontrolü) gereklidir.

HYMENOLEPIS DIMINUTA, Sıçan Tenyası

Sıçan tenyası, H nana’nın döngüsüne benzer şekilde, sıçan dışkısı ile tahılların kirlenmesi, tahıl böceklerinin kontaminastonu. Tahıl böceklerinin insanlar tarafından kazara yenmesi ile bulaşır.  Enfeksiyon nadirdir. En çok çocuklarda görülür, hafif ishale 

neden olur, dışkıda karakteristik yumurtaların bulunmasıyla teşhis edilir. 

DIPYLIDIUM CANINUM (ÇİFT GÖZENEKLİ TENYA, SALATALIK TENYASI)

Dipylidium caninum, köpeklerde ve kedilerde enfeksiyon etkenidir. Pireler ara konaktır. Pirelerde gelişen enfektif sistiserkoidlerin, evcil hayvanları seven çocuklar tarafından, kaza ile yenilmesi ile insana bulaşabilir. Enfeksiyon genellikle çocuklarda görülür ve asemptomatiktir. Kendi kendini sınırlar. Evcil hayvanlarda pire kontrolü önemlidir. Dışkıda tipik yumurta paketleri ve yumurtaları vardır. 

DIPHYLLOBOTHRIUM LATUM

BALIK Tenyası

Genellikle asemptomatiktir. Bazen yorgunluk, karın ağrısı, ishal, kusma, baş dönmesi, el-ayak parmaklarında uyuşma olabilir. Eozinofili görülebilir.

Yapı

On m uzunluğa ulaşabilir. Yetişkin formunun scoleksi bir çift emme oluğuna sahiptir. Rozet şeklinde uterusu ve bir rahim deliği bulunur. Günde bir milyon kadar yumurta üretebilirler. Yumurta atılımı sağlam segmenlerin kopup atılması şeklinde değil, yumurtaların rahim deliğinden dışarı dökülmesi şeklinde gerçekleşir. ölene kadar yumurta üretirler.

Tatlı su balığı tüketen insan ve hayvanların dışkıları ile göllere ve tatlı sulara ulaşan yumurtalardan çıkan kirpikli, yüzen coracidium denen larvaları bırakır. Birincil konakçı olan su pireleri (birincil konakçı,) coracidiumları yer. Coracidiumlar  procercoid’e dönüşür. Procercoid larvayı içeren su piresini tüketen küçük balıklarda larva Plerocercoid (sparganum) forma döner. Kistsiz, segmentsiz bir larva olan sparganumu içeren küçük balıklar büyük balıklar tarafından tüketilir. Plerocercoid balığın fasya veya kaslara geçer. Büyük balıkların insanlar tarafından çiğ tüketilmesi ile son konaçıya geçmiş olur. Plerocercoidler ince barsaklarda yetişkin tenyaya dönüşür. 

Birkaç ay içinde 5-10 m uzunluğuna ulaşır. Kliniğinde tenya

tarafından B12 alımı nedeni ile megalobalstik anemi göze çarpar

Korunmada tatlı su balıklarının çiğ tüketilmemesi önemlidir. Tam pişirme yada -10 C de 15 dk dondurulması plerocercoidleri öldürür. Kanalizasyonların göllere akıtılmadan önce arıtılması diğer bir önemli önlemdir.

TEŞHİS

Dışkıda oval, operküle yumurtalar tanı koydurucudur. Dışkıda bazen karakteristik rozet şeklindeki uterusa sahip segment parçaları da görülebilir.

SPİROMETRA

Sparganosis, Spirometra’nın sparganum’u (veya plerocercoid) ile oluşan doku enfeksiyonudur. Spirometra Diphyllobothrium ile bağlantılıdır. Yaşam döngülerine birbirine çok benzer farkı Spirometra’nın ara konağı sürüngenler, kurbağalar ve bazı küçük memeliler iken, Diphyllobothrium’un  su canlıları ve balıklardır.

Ara konakların insanlar tarafından yenilmesi ile insana geçer. Sparganum’un barsaklardan cilt altı dokulara ilerler iltihap ve ödeme neden olur. Solucanı saran fibröz doku ile nodüller oluşur.

Kurbağa etinin tedavi amaçlı yara üzerine konulması gibi bazı geleneksel uygulamalar da insana bulaşta rol oynayabilir. Yaradan cilt altına geçen larva burada yine ödemler oluşumuna neden olur. aynı yöntemin morarmış gözlerede uygulanması ciddi göz enfeksiyonlarına neden olur. 

Tanıda ELİSA, MR kullanılabilir. ,

Content Protection by DMCA.com

Bir cevap yazın