PARAZİTOLOJİDE BAZI TANIMLAR

PARAZİTOLOJİDE BAZI TANIMLAR

Tıbbi parazitoloji:  insan parazit ilişkileri, insanda enfeksiyon yapan parazitlerin morfolojik özellikleri, yaşam döngüleri,  patogenezi, kliniği, tanısı, tedavisi ve korun yolları ile ilgilenir.  

Simbiyoz yaşam: Farklı iki organizmanın birlikte yaşamasına denir. Üç çeşit simbiyoz yaşam vardır.

Muteallizm: Birlikte yaşayan her iki canlınında fayda gördüğü yaşam biçimi. 

Komensalizm– tek taraflı birliktelik: Bir ortağın diğerinden yararlandığı, ancak konağa ne yardım ettiği ne de zarar verdiği türde birlikte yaşamdır.  Hayatta kalmak için bir birlikteliğe katılması zorunlu değildir.

Parazitizm: Yunanca   Para (yanında), Sitos (besin) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.

Katılımcılardan biri, diğerine zarar vererek yaşar. Parazitin konağı öldürmesi parazitin işine yaramaz.  parazitlerin konakçılardan fayda sağlayabileceği süreyi uzatmak daha iyidir. Ancak bazı durumlarda parazitlerin konak üzerindeki etkisi hastalığa neden olacak kadar büyüktür ve böylece konağın ölümünede neden olabilir.

PARAZİT TÜRLERİ 

Zorunlu parazitlik: Tamamen konağa bağımlı olan ve onsuz yaşayamayan.

Fakültatif parazitlik: yaşam biçimini çevre şartlarına göre çevrede serbest yaşam ile parazitik arasında değiştirebilen. 

Fırsatçı parazitlik: Bağışıklığı yetersiz bir konakta (AIDS ve kanser hastaları gibi) hastalık üretebilen.

Geçici parazitlik: konağı yalnızca beslenmek için ziyaret eden ve sonra onu terk eden.

Tesadüfi parazitlik: olağandışı bir konakçıyı etkileyen.  örneğin, insanda Toxocara canis (bir köpek paraziti).

KONAK TİPLERİ 

 Ara konak: parazitin larva veya cinsel olarak olgunlaşmamış aşamalarını barındıran veya aseksüel üremenin meydana geldiği konak. 

Kesin konak(son konak): parazitin yetişkin veya cinsel olarak olgun evrelerini barındıran veya cinsel üremenin gerçekleştiği konak.

Rezervuar konak: 

Patojenin doğal olarak yaşadığı ortamdır.İnsan, hayvan, bitki, çevre olabilir. Doğadaki parazitin yaşam döngüsünü sürdürür ve insan için enfeksiyon kaynağıdır. 

Taşıyıcılar genellikle hastalığı bulaştırdıklarının farkında olmadıkları için bulaştırırlar ve dolayısıyla bulaşmayı önlemek için özel bir önlem almazlar.

Omurgalı hayvanlardan insanlara doğal koşullar altında bulaşan bulaşıcı hastalıklara zoonoz denir.

Çevresel rezervuarlar. Çevredeki bitkiler, toprak ve su da bazı bulaşıcı ajanlar için rezervuardır.

Vektör, parazitleri bir konakçıdan diğerine ileten bir eklem bacaklıdır, örneğin dişi kum sineği Leishmania’yı iletir.

Parazitlerin Yaşam Döngüleri :

Parazitlerin yaşam döngüleri basit veya karmaşık olabilir. 

Basit yaşam döngüsü: Tek konakçıya sahiptir ve monoksen (örn. Ascaris lumbricoides’in yaşam döngüsü) olarak tanımlanır. Yaşamının çoğunu konakta geçirir ve konak içinde çoğalabilir. Ancak parazitin konaktan ayrılarak dış ortamda bir süre hayatta kalabililir. Hem asalak hem de serbest yaşam evreleri vardır.

Dolaylı veya heteroksen yaşam döngüsü: Birden fazla konakçı içeren daha karmaşık yaşam döngüsüdür. Olgunlaşmamış türün yaşadığı ara konak ve yetişkin parazitlerin yaşadığı-çoğaldığı son konakları vardır.

EV SAHİBİ-PARAZİT İLİŞKİSİ 

Terim, konak ile parazit arasındaki ilişkiyi ve aralarında gerçekleşen üstünlük rekabetini ifade eder. Hastalık, enfeksiyonla karıştırılmamalıdır; bir kişi hastalanmadan enfekte olabilir. Konağın artan direnci nedeniyle ev sahibi üstünlüğe sahipse, sağlıklı kalır ve parazit ya uzaklaştırılır ya da konak ile iyi huylu bir ilişki kurar, ancak konak rekabeti kaybederse hastalık gelişir. 

İNSAN PARAZİTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

 Evrensel olarak kabul edilmiş bir sınıflama sistemi olmadığından dolayı tartışmalı bir konudur. Otuz üç  filumda yer alan 800.000  türden oluşur. 

Endoparazitler ve ektoparazitler olmak üzere iki grupta incelenecek tıbbi açıdan kolaylık sağlar. 

Endoparazitler: 

Protozoanlar: tek hücreli organizmalar. 

Helmintler:  çok hücreli organizmalar, solucanlar.

1. Trematodlar: yassı solucanlar, 

2. Cestodlar: parçalı (segmentli) şerit benzeri solucanlar 

3. Nematodlar: silindirik solucanlardır. 

Hem helmintler hem de protozoanlar insan vücudunun doku ve organlarını enfekte edebilir. Çok sayıda endoparazit bağırsaklarda yaşar veya barsaktan geçer. 

Ektoparazitler:

Konağın dışında yaşarlar. Pireler, bitler, sivrisinekler, böcekler, akarlar, keneler vb. Genel olarak ektoparazitler beslenmek için cilde tutunurlar ve tüm yaşamları boyunca konakta kalmazlar. Bazıları endo – ektoparazit arasında yer alır. Uyuz akarları genellikle ektoparazitdir. Ancak dişi uyuz akarı cilde yuva yapar.

Yaptıkları hastalıkların yanı sıra vektör olarakta önemlidirler. 

Beş büyük vektör grubu vardır; diptera (sinekler ve sivrisinekler), hemiptera ( öpücük böcekleri), siphanoptera (pireler), anoplura (bit), acarinler (kene ve akarlar).

Arachnid’ler (keneler ve akarlar):  Konakçıdan kan emerek beslenir. İki vücut parçasına sahiptirler. Kaynaşmış bir baş ve göğüs ile  karından oluşur.  Dört çift bacaklıdırlar. Yetişkinlerin kanatları veya antenleri yoktur. Sert ve yumuşak olmak üzere iki türleri vardır. Vektör olarak önemlidir. İnsanlardan kan emerken vücutlarında taşıdıkları bazı enfeksiyon etkenlerini bulaştırırlar. Koyunlar ve keçilere yerleşerek önemli problemler oluşturabilirler.  

Keneler:

Akarlar: en çok alerji etkeni olarak çıkar karşımıza.  Vücutları genellikle yuvarlak ve yassıdır, bu kuralın bir istisnası puro şeklindeki Demodex’tir. Akarlar, deri döküntülerini yerler. Bazı türler deriyi delip lenf sıvısını emmerek beslenir. 

Sarcoptes scabiei mites (uyuz hastalığı etkeni):  deriye tüneller açar. burada yaşar, dışkılar, yumurtlar. Dışkıları allerjeniktir. Yumurtadan çıkan larvalar yan tüneller oluşturur larvalardan nimfler nimflerden yetişkinler oluşur. 

Demodex ovis, Demodektik uyuz nedenidir.  Saç kökleri ve bağlantılı deri bezlerinde yaşar.

Demodex folliculorum kıl folikülü akarı hemen hemen herkesi enfekte eder. Patojenik değilmiş gibi görünmelerine karşın aynı tür köpeklerde ve sığırlarda uyuza neden olur. Alında küçük sivilcelerle kendini gösteren pityriasis folliculorum bu akarlara bağlıdır. 

 Dünyada yaygındır. 

En yaygın ektoparazit nedeni Sarcoptes scabiei insan uyuz akarıdır.  

İltihaptan kızarmış papüller ve kesecikler öncelikle parmak aralarında ortaya çıkar daha sonra parmaklara, kollara, gövdeye, kalçalara doğru yayılır.

Böcekler: 

Sinek, sivrisinek, böcek ve pire türleri de dahil olmak üzere birçok parazit böcek, konakçı üzerinde çok az zaman harcar. Sinek larvaları ve bitler gibi bazı türler  uzun  süre konakçı vücudunda kalır.

Bitler: böcek grubundadır. Bitlerin yaptığı enfestasyon pedikuloz olarak adlandırılır.

Siphanoptera

Pireler bilateral olarak basıktırlar, yoğun bir şekilde kitinize olmuşlardır, kanatları yoktur. özelleşmiş arka bacaklarıyla zıplayarak hareket ederler. Konaktan çok uzaklaşamazlar.  

Blowflies

Koyun endüstrisinde önemlidir.  Kalitesiz yün üretimine neden olur. 

Koyunlarda açık yaralara hayvanın etini yiyen kurtçuklar dönüşen vida kurdu sineği (Cochliomyia   hominivorax) gibi bazı sinekler yumurta bırakır. Miyasis yapar.

Parazitlerde Patoloji

Parazitlerin bir kısmında özellikle parazit miktarı önemlidir. Miktar çok az ise hiç semptom oluşmayabilir. Parazitin türü, konaklar arasındaki fizyolojisi farklılıklar, konak immunolojisi, bazı kronik hastalıkların varlığı gibi durumlar konak parazit arası ilişkileri etkiler. Bu etkileşimler sonucu konakta belirli hasarlar oluşabilir. 

Konağın beslenmesini bozar: Konağın yetersiz ve dengesiz beslenmesine yol açar, besinlerin sindiriminde ve emiliminde bozulmalar olur. 

Doku yayılımı: Parazit koagülaz, proteinaz, mukopolisakkaridaz enzimleri ile doku ve hücreleri eriterek yayılır.

DOKU HASARI

Parazit doku ve hücrelerde çeşitli hasarlara neden olur.

Parankimatöz veya Albüminli Dejenerasyon:

Yağ Dejenerasyonu

Nekroz

Kistlenme ve kalsifikasyon

DOKU DEĞİŞİKLİKLERİ

Parazitik kökenli doku değişiklikleri dört ana tiptedir.

Hiperplazi: Hücre bölünmesini hızlandırarak hücre çoğalmasına neden olur.  

Hipertrofi: Hücre veya organ boyutundaki artış, genellikle hücre içi parazitlerin artması ile genişlemesine neden olur. Metaplazi: Bir doku türü, embriyonik dokunun müdahalesi olmadan diğerine dönüştürülebilir.

Neoplazi: Dokuda anormal hücre büyümesi ile yeni bir tümör oluşur.

Content Protection by DMCA.com

Bir cevap yazın