HERPESVİRÜSLER

HERPESVİRÜS

 Human herpes virüs (HHV) tüm dünyada yaygın olarak görülen, lipoprotein yapıda zarfa sahip, ikozahedral simetrili, çizgisel çift iplikli DNA virüsüdür.. Bulaşta doğal kaynak insandır. 

Yapısı: 

Zarfın lipit kısmı konak hücre membranından gelir, protein kısmı virüs tarafından kodlanır ve spike’ları oluşturur. 

Zarfın altında tagument adı verilen proteinlerden oluşan bir katman bulunur. Daha altta ikozahedral simetrili viral kapsit yer alır. En içte linear DNA mevcuttur. DNA konak hücre çekirdeğinde  önce sirküler hale döner ve replike olur.

Sınıflandırma:

HHV’lerin 8 tanesi insanlarda hastalık oluşturur.

Herpesvirüsler biyolojik özelliklerine göre 3 alt aileye ayrılırlar.

Alpha herpesvirus

Sitolitik özelliktedirler ve hızlı ürerler. Primer enfeksiyonu takiben nöronlarda latent enfeksiyon oluştururlar. 

1. Simplex: Human herpesvirus tipI=Herpes simplex tip1

        Human herpes tipII = Herpes simplex tip2 

2. Varicellovirus:  Human herpes tipIII = Varicella-zostervirüs

Beta herpesvirus

Yavaş ürerler. Latent enfeksiyon bölgesi salgı bezlerinde ve böbreklerdir.

Cytomegalovirus: Human herpes V

Roseolavirus genus :

Human herpes tip 6 (HH6A ve HH6B varyantları) 

Human herpes tip 7 vardır. 

Gama herpesvirus.

Latent enfeksiyon: lenfoid dokular. 

Lymphocryptovirus: Human herpes tip4: Ebstein Barr virus

Rhabdinovirus: Human herpes 8: Kaposi sarkom virusu

Üreme Özellikleri

Zarf glikoproteinleri ile konak hücre yüzeyinde bulunan (heperan sulfat) glikozamin reseptörlere bağlanır. Koreseptörlere yapışır. Viral zarf ile hücre membranı arasında füzyon oluşur. Herpes virusların nükleokapsidi, 

hücre içine girer.

stoplazmada serbest hale geçen DNA konak hücre nükleusuna taşınır. Replikasyon başlar. 3 aşamada erken ve geç protein sentezinin ardından replikasyon ve kalsit oluşumu tamamlanır. 

 Virus nükleus membranından tomurcuklanarak zarfını alır. endoplazmik retikulumda zarf olgunlaşması gerçekleşir. vezikül içine alınarak sitoplazmadan taşınıp dışarı atılır. 

Bu tür enfeksiyona produktif (üretken) tip enfeksiyon denir. 

Bazen virusun nükleik asiti, hücrenin nükleik asidi ile birleşir ve sabit kalır. Bu durumda virus dışarı çıkamaz ve hücre içerisinde latent kalır. Bu duruma non produktif tip enfeksiyon (latent enfeksiyon) adı verilir. 

   HERPES SİMPLEX VİRÜSLERİ ( HSV )

Alfa herpesvirinae alt ailesindedir. Cilt, mukoza ve çeşitli organ enfeksiyonları yapar. 

HSV tip 1: Damlacık ve tükrükle bulaşır. Deri ve mukozaya ulaşır. Genellikle ağız ve yüz bölgesinde enfeksiyon yapar. Toplumda çok yaygındır. Trigeminal ganglionda latent infeksiyon yapar. 

HSV tip 2: Cinsel ilişki, intrauterin ve doğum kanalından bulaşır. H.simplex tip 2 ise genellikle  genital sistemde enfeksiyon oluşturur. İntrauterin ve doğum sonrası enfeksiyonlara ve anomalilere yol açar.  sakal ganglionlarda latent enfeksiyon yapar. 


Patogenez

Primer enfeksiyon: inkübasyon 2-7 gün gibi kısa sürelidir. Genellikle asemptomatiktir. Enfeksiyon kanda antikorların araştırılması ile anlaşılabilir. 

Latent enfeksiyon: Primer enfeksiyonu takiben nöronları boyunca sinir gangliyonlarına ulaşır.  Orada üremesine devam eden virus burada yerleşerek latent kalır. 

Latent haldeyken hastalık oluşturmaz. Minimum düzeyde canlılığı devam eder. İmmun sistemi baskılayan stres, korku, heyecan, gibi durumlarda tekrar aktive olur ve enfeksiyon oluşturur.   

klinik: 

Genel semptom, veziküler (içi sıvı dolu lezyonlar) lezyonlardır. Bölgedeki duyu sinirlerini de tutuğu için karıncalanma, yanma, kaşıntı görülür. 7- 10 günde iz bırakmadan iyileşir.

Orofaringeal Enfeksiyonlar

Etken genellikle HSV tip1 dir. 2-3 haftada kendiliğinden iyileşir. 

Ağız boşluğunda, damakta, diş etlerinde veziküler lezyonlar vardır. Olaya yanak ve diş etlerinin birlikte enfeksiyonu eşlik ederse gingivostomatit oluşur.  

Çocuklarda veziküler ülseratif lezyonlara ilaveten, ateş, boğaz ağrısı, submandibular lenfadenopati, ödem ve kırgınlık görülür. 

Keratokonjuktivit 

HSV tip 1: Direkt konjuktivaya virusun bulaşması ile primer olarak, ya da çevre dokuların enfeksiyonlarından göze yayılımla oluşur. 

HSV Tip 2 : doğum sırasında enfekte doğum kanalından bebeğe bulaşır. Yenidoğanda enfeksiyon oluşturur.  Daha ağır seyreder.  Sıklıkla folliküler konjuktivit, blefarit, tablosu görülür. Nadiren keratit, ülsere görülebilir.

Genital Enfeksiyon 

Etken HSV tip 2 

Peniste, serviks, vulva, vagina ve perianal bölgede ağrılı, ülseratif veziküllerle karakterizedir. Yanma ve kaşınma ile başlar, ateş, disüri, kırgınlık ve inquinal lenfadenopati gelişir. Berrak üretral akıntı ve ağrılı idrar yapma gözlenir.

3 haftada kendiliğinden iyileşir. 

Deri Enfeksiyonları 

Travmatik herpes: derinin yaralanması, ya da travma sonucu HSV tip 1 ve tip 2nin yerleşmesi ile oluşan hastalıktır. Hastane personelinde ve diş hekimlerinde sık görülür.

 Egzema herpetikum: egzema ve yanıklarda herpes tip 1 virüslerinin yerleşmesi ile oluşur.

Herpetik dolama: HSV Tip I’in parmak ve tırnakta yaptığı enfeksiyondur. 

Sinir Sistemi Enfeksiyonları

Genellikle H. simplex tip 1 ile oluşur. Yeni doğanlarda doğum kanalından bulaşa bağlı tip 2  ile de oluşabilir. 

Genellikle ensefalit şeklindedir. Menejit nadir görülür. 

Ölüm oranı yüksektir.

Neonatal Enfeksiyonlar

Doğum sonrası  enfeksiyonlarda etken tip 1 ve/veya tip 2’dir. HSV Tip 2 doğum kanalından geçişe bağlıdır.  

Lokalize, hafif yada ensefalit ve çoklu organ tutulumu ile ağır seyredebilir.


Tekrarlayan H.simplex Enfeksiyonları
Latent enfeksiyonların aktive olması şeklindedir. 

Herpes Labialis ( Uçuk ) 

Ek sık görülen tekrarlayan enfeksiyondur. Deri ve mukozaların birleştiği dudak ve burun kenarında oluşur. Kızartı kaşıntı ile başlar, veziküle dönüşür, vezikülün patlamasıyla ağrılı ülserasyonlar meydana gelir. Kendiliğinden iyileşir. 

Göz Enfeksiyonları 

Göz travması ya da kornea transplantasyonu sırasında oluşur. 

Latent bulunduğu sinir gangliyonundan virus korneaya trigeminal sinirin oftalmik koluyla ulaşır. Korneada ülserasyonlar, retinit ve iridosiklit tablosu görülür.

Herpetik keratit başlıca körlük nedenleri arasındadır.

Diğer enfeksiyonlar: 

Organ nakli ya da AIDS gibi hastalıklarda latent virusların aktivasyonu ile oluşan reenfeksiyonlardır. 

Deri döküntüleri, gastrointestinal sistem enfeksiyonları, solunum yolları enfeksiyonları, yaygın enfeksiyonlar ve hepatit oluşabilir.


İmmunolojisi:

Tip 1 enfeksiyonlarına 6 ay – 2 yaş arasında sık rastlanır. 

IgM, IgG ve IgA antikorları oluşur. IgM 3-4 ayda kaybolur. IgG ömür boyu devam eder.

Yaşamın ilk 6 ayında anneden geçen antikorlar bebeği korur. 

Antikorlar reenfeksiyonu engelleyemez, sadece hastalığın sıklığını azaltabilirler. Enfeksiyon latent hale geçer. 

Laboratuvar Tanısı 

Veziküler lezyonlardan alınan örnekler, tükrük, boğaz çalkantı suyu, BOS incelenir. 

Örnekler duyarlı hücre kültürleri ve embriyonlu yumurtaya ekilir. 2-3 günde sitopatik etki yaparak ürer.

Mikroskobik İnceleme: Lezyonların tabanından kazıntı ya da sürüntü örnekleri (Tzanck smear) alınıp ışık mikroskobunda incelendiğinde, çok çekirdekli dev hücreler ve Cowdry A intranükleer inklüzyon cisimcikleri gözlenir. 

İmmünfloresan yöntemle floresan mikroskopda viral antijenler incelenir. 

PCR ile virüs DNA’sı araştırılarak kesin tanı konur.

Elektron mikroskobu ile virüsün kendisi gözlemlenir. 

Serolojik IgG ve IgM antikorları araştırılır. İki hafta arayla alınan kan örneklerinde 4 kat antikor titresinde artış önemlidir. Toplumda yetişkinlerde % 9 – 100 oranlarda antikor pozitifliği bulunur.

Primer enfeksiyon için kullanışlıdır. Serolojik testler sekonder enfeksiyon tanısı için önerilmez.

Tedavi: Çoğu  nükleotit anologudur. viral polimerazı inhibe ederler. Asiklovir prototiptir. Valacyclovir (the valyl ester of ACV), penciclovir, and famciclovir kullanılabilir. Primer enfeksiyon ve tekrarlayan enfeksiyondan kısa süre korur. Latent enfeksiyondan koruyamazlar. 

VARİCELLA – ZOSTER VİRÜSÜ (VZV)

Varicella – Zoster virüsü ( VZV ), Alpha herpesvirus ailesindendir. Çocuklarda suçiçeği, büyüklerde ise Zona Zoster yapar.

Varisella virüs çocukluk çağı hastalığıdır. Erişkinlerin % 90’ında antikor pozitifliği vardır. Tüm dünyada yaygındır. 

Suçiçeği kalıcı bağışıklık bırakır. Ömür boyunca bir kez geçirilir.

Zona tekrarlar. Döküntülerin görülmesinden 2 gün öncesinden, 5 gün sonraya kadar bulaştırıcıdır. 

Su Çiçeği (Varicella)

Damlacıkla bulaşır. Su çiçeği beş çocukluk çağı döküntülü hastalığından (kızamık, kızmıkçık, 5. hastalık 6. hastalık, su çiçeği) birisidir. Çocuklarda semptomatik orta şiddetli bir hastalıktır. Kendiliğinden iyileşir. Yetişinlerde daha ciddi seyreder. %20-30 intertisyel pnomoniye neden olabilir ve ölümcül seyreder. 

Üst solunum yolu yada konjonktivada  primer üremeyi takiben bölgesel lenf nodlarında ilk viremisini yapar. Karaciğer, dalak ve retiküloendoteliyal sisteme ulaşır. İkinci viremisini yaparak deri ve mukozalara ulaşır. 

İnkübasyon süresi 4-21 gündür. Ateş halsizlikle başlar. Kısa süre sonra vücuttan boyun, yüz ve ekstremitelere yayılan döküntüler görülür. Makul ve papül şeklinde başlayıp veziküle dönüşür. 

İyileşme döneminde kuruyan veziküller iz bırakmadan kabuklanıp dökülerek iyileşir. 

Bir döküntünün başlayıp bitmesi, ortalama 48 saat sürer. Ancak tüm döküntüler aynı anda başlayıp aynı anda bitmediğinden tam iyileşme 8 – 10 gün devam eder. 

Veziküllerin büyümesiyle varicella bülloza, içerisine kan sızması ile varicella hemorajika, bakteri kontaminasyonu ile varicella gangrenoza oluşabilir.

Gebelik döneminde su çiçeği geçirilmesi durumunda anomalili doğumlar ve düşükler oluşabilir. Gebeliğin özellikle ilk üç ayında geçiren annelerin bebeklerinde kongenital anomaliler görülebilir. 

Hücresel sistem doğal öldürücü hücreler ve T hücreleri doku yayılımının önlenmesinde, antikorlar da viremik yayılımda önemlidir. Maruziyetten sonra 4 gün içinde Varicella-zoster immune globulini (VZIG) ile Passive immunization koruyucudur.

Akut ve latent enfeksiyonda hücresel immunite önemlidir. 

Suçiçeği Komplikasyonları 

Çocuklarda çoğunluğu sekelsiz bir şekilde iyileşir. 

Staphylococcus aureus ve beta hemolitik streptococ’lara bağlı sekonder bakteriyel enfeksiyon gelişebilir.

İleri yaşlarda: ağır seyreder, pnömoni, serebellar ataksi ve ensefalit komplikasyonlar görülebilir. 

Reye (rye)sendromu olgularının %10’u  Varicella virüsü ile bağlantılıdır. Su çiçeğinde aspirin kullanımı.

Zona (Herpes Zoster)

Su çiçeği enfeksiyonunundan sonra virus dorsal kök veya kranial sinir ganglionlarında latent hale geçerse, ileri yaşlarda vücudun direncini düşüren durumlarda aktive olur. Sinirler boyunca ilerleyerek duyu sinirlerinde ve duyu sinir gangliyonlarında şiddetli ağrı ve sinirin innerve alanındaki deride içi sıvı dolu veziküller ile seyreden zona (herpes zoster) hastalığını oluşturur. 

Zona hastalığındaki döküntüler görünüm yönünden su çiçeğindekine benzer. 

Su çiçeğinden farkı, bir sinir trasesi boyunca ilerleyip onun bölgesinde sınırlı kalması ve oldukça ağrılı seyretmesidir. Zona Komplikasyonları

En önemli komplikasyonu lezyonlar iyileştikten sonra ağrının aylarca devam etmesidir buna  post herpetik nevralji denir.

Sinir tutulumlarına bağlı çeşitli kas gruplarında felçler gelişebilir. 

Görme sinirinin etkilenirse Herpes Zoster oftalmicus

Ensefalit ve myelit tablosu ortaya çıkabilir.

gelişebilir. 

Laboratuvar Tanısı 

Mikroskobik İnceleme: Cowdry A intranüklear inklüzyonlar, çok çekirdekli  dev hücreler görülür. 

Serolojik İnceleme: antikorlar araştırılır. ELİSA testleri mevcuttur.

PCR ile virüs DNA sı araştırılarak atnı konabilir. 

CYTOMEGALOVİRUS ( CMV )

Beta herpesvirus ailesindedir. 

Tükrük gibi vucut salgıları,  seksüel temas ve transplasental geçer. Yaygın görülen bir patojendir. Yetişkinleri %80 i antikor pozitiftir. Enfekte olan hücrelerde aşırı genişleme ve inklüzyon cisimciği oluşumu nedeni ile oluşturduğu hastalığa sitomegalik inklüzyon hastalığı denir.

Sitomegalik inklüzyon hastalığı, intrauterin hayatta veya doğumdan sonra küçük çocuklarda görülen genel enfeksiyon tablosudur. 

CMV enfeksiyonlarında başta tükrük bezleri olmak üzere akciğer, karaciğer, böbrek, endokrin bezleri gibi organlarda karakteristik sitomegalik inklüzyon cisimcikleri oluşur. 

Patogenez

Genellikle virüs çıkaran kişiyle yakın temas ve öpmekle bulaşır. Farinks mukozasından girer. Tükrük bezleri ve adrenallerde ömür boyu latent hale geçebilir. 

Virüsler DNA veya RNA taşırken DNA virüsü olan CMV virüs partikülünde spesifik bir RNA da taşır. Sadece insan hücresinde ürer. Epithelial hücreleri, fibroblastlar, granülositler, makrofajlarda replike olur. 


Klinik Bulgular

Sağlıklı bireylerde oldukça hafif seyirli ya da asemptomatiktir. Halsizlik, bitkinlik, kas ağrıları, ateş, karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme gibi bulgularla seyreden deissemine enfeksiyonlar yapar.  Korioretinit, pnomoni, menenjit, ensefalit, hepatit, kolit, özofajit, lokopeni lenfositoz görülür. Aseptomatik taşıyıcılıkta söz konusudur.  

İmmün sistemi baskılanmış kişilerde klinik daha ciddidir.

Konjenital viral defektlerin en yaygın nedenidir. Gebelikte CMV enfeksiyonu geçiren annelerde düşük ve ölü doğum görülebilir. Bebeklerde sarılık, kanama, mikrosefali, koryoretinit, serebral kalsifikasyon gözlenebilir.

Bu şekilde doğan bebeklerin çoğu bir kaç gün içinde ölürler. 


Bağışıklık

Oluşan antikorlar ömür boyu kalıcı olmasına rağmen virüs vücutta ömür boyu latent olarak kalır. 

İmmün sistemin baskılanması durumunda reaktivasyonlar oluşur. 

Laboratuvar Tanısı

1 – Virüs izolasyonu ve identifikasyonu insan fibroblast hücrelerinde ürer.

2 – Mikroskobik İnceleme: intranükleer inklüzyon cisimcikleri yaklaşık 10 nm büyüklüğünde ve eozinofiliktir. Belirgin bir zonla nukleer membrandan ayrılır. Bu görünümü tipik baykuş gözünü andırır. Baykuş gözü intranükleer inklüzyon cisimcikleri tipiktir.

3 – Serolojik Yöntemler

EPSTEİN – BARR VİRÜSÜ ( EBV )

Tükrükle, öpüşmek ve yakın temasla bulaşır. Kan transfüzyonu ile de bulaş söz konusudur.

Lenfoid dokularda latent hale geçerek, ömür boyu kalırlar.  Epitel hücreleri ve B lenfositlerinde ürer. 

Gama herpesvirus grubundadır. Enfeksiyoz mononukleoz hastalığı etkenidir.

Enfeksiyon orofarinks epitel hücrelerinde başlar. Primer replikasyonu takiben B lenfositlerine geçer ve burada latent kalır. 

Antijenik Yapısı

Bir çok antijeni vardır.

1 – Erken dönem antijenleri: 

Yapısal olmayan proteinlerden oluşur. EA adı verilir. Varlığı viral replikasyonun başlama aşamasında olduğunu gösterir.    

2 – Geç dönem antijenleri: kapsitte bulunur. 

Viral kapsit antijeni (VCA) ve membran antijeni (MA)’dir.

3 – Latent dönem antijenleri:

Epstein-Barr virüs nükleer antijeni(EBNA): enfeksiyonu gösterir. 

Latent membran proteinleri (LMP), onkoproteine benzer aktivite gösterir. 

Yaptığı Hastalıklar 

  1 – Enfeksiyoz Mononukleoz

  2 – Burkitt Lenfoması 

  3 – Nazofaringeal Karsinoma 

  4 – Lenfoproliferatif Hastalıklar

Enfeksiyoz Mononukleoz

Kuluçka süresi 30-50 gündür. Çocuklardaki asemptomatik, genç yetişkinlerde belirgin seyreder. 

Semptomlu olgularda hastalık baş ağrısı, halsizlik, boğaz ağrısı, terleme, iştahsızlık, şeklinde başlar. Lenfadenopati, splenomegali, eksudatif farenjit, 40oC’ye varan ateş, hepatosplenomegali görülür. 

Özellikle arka servikal lenf bezleri simetrik olarak şişer. Bazı hastalarda hepatit görülebilir. Ortalama 2 – 4 hafta sonra iyileşme ile sonlanır. 

Burkitt Lenfoması 

Afrikada, çocuklar arasında sık görülen, çoğunlukla çene ve karına yerleşen lenf sisteminin kötü huylu tümörüdür. Tümör dokusunda EBV izole edilir.  Oluşumunda önemli rolü olduğu düşünülmektedir. 

Nazofaringeal Karsinoma 

Nazofarinks epitel hücrelerinin kanseridir. 

Nazofaringeal karsinoma dokusunda, Epstein-Barr virüsü izole edildiği ve virüse karşı yüksek düzeyde antikor düzeyleri saptandığından bu kanserin oluşumunda da önemli rolü olduğu düşünülür.

Lenfoproliferatif Hastalıklar 

Lenf düğümü kanseridir.İmmün sistemi baskılanmış kişilerde kötü seyreder. 


Bağışıklık
 1 – Heterofil Antikorlar

 2 – EBV’ye Spesifik Antikorlar

Heterofil Antikorlar

Enfeksiyoz mononukleoz geçiren kişilerin kanında, koyun ve at eritrositlerini aglutine eden, IgM sınıfı antikorlar gelişir. Bunlara heterofil antikorlar adı verilir, virüse özgül değildirler. Tanıda kullanılır.

EBV’ye Spesifik Antikorlar:

Etkenin antijenik yapılarına karşı oluşan antikorlar mevcuttur. EBV nüklear antijenine karşı oluşan nükleer antikorlar (Anti EBNA) bulunur. 

Virusun kapsid antijenine karşı oluşan Anti VCA IgM hastalıktan 3-4 hafta sonra VCA IgM kaybolur, VCA IgG düşük düzeyde hayat boyu kalır.

Erken antijenlere karşı Anti EA antikorları oluşur. 

Laboratuvar Tanısı

Üretmek için B lenfositlerinden hazırlanan hücre kültürleri kullanılır. Lenfosit proliferesyonu oluşur. Hızla çoğalır küme oluştururlar. 

Serolojik tanı: Heterofil antikor, Paul – Bunnel deneyi

B hücrelerinin EBV tarafından spesifik olmayan, mitojen benzeri aktivasyonundan ve geniş bir antikor repertuarının üretilmesinden kaynaklanır.

Bu antikorlar, koyun, at ve sığır eritrositlerinde Paul-Bunnell antijenini tanıyan ancak kobay böbrek hücrelerinde olmayan bir IgM heterofil antikorunu içerir.

Heterofil antikor yanıtı genellikle hastalığın ilk haftasının sonunda tespit edilebilir ve birkaç ay kadar sürer.

Erişkinlerde EBV enfeksiyonunun mükemmel bir göstergesidir ancak çocuklarda veya bebeklerde o kadar güvenilir değildir. At hücresi (Monospot) testi ve ELISA hızlıdır ve heterofil antikorun tespiti için yaygın olarak kullanılır.

Yukarda bahsedilen antijenlerine karşı oluşan spesifik antikorlar araştırılır. Anti VCA IgM, IgG, Anti EBNA IgG 

Hematolojik inceleme: 

Kan yayma preparatı hazırlanıp Enfeksiyöz mononükleoz’un atipik T hücresi (Downey hücresi) araştırılır. Hücreler, normal lenfositlerden daha bazofilik ve vakuollü bir sitoplazmaya sahiptir. Çekirdek böbrek şeklinde veya lobüle olabilir. Hücre kenarı komşu kırmızı kan hücreleri tarafından tırtıklanmış gibi girintili çıkıntılıdır.


HUMAN HERPESVİRUS – 6  ( HHV-6 )

İlk olarak AİDS li hastaların kanında izole edilmiştir. T lenfosit kültürlerinde ürer. 

Tükrük bezlerinde çoğalır ve tükrükle yayılır. T hücreleri ve monositlerde latent hale geçer. İmmün süperse kişilerde fırsatçı patojendir. Primer enfeksiyonu takiben latent hale geçer. Yetişkinlerin nerdeyse tümü seropozitiftir. Altı ay-3 yaş arası çocuklarda görülen altıncı hastalığın en sık etkenidir. Bu enfeksiyon Eksantem subitum veya roseola infantum olarakta bilinir. Ani başlayıp 40-41oC’ye çıkan ateş, febril konvülziyonlara neden olabilir. Bu dönem 3-5 gün sürer. Döküntünün görülmesiyle beraber ateş düşer.

Makülopapüler döküntü görülür. Veziküle dönüşmez. Döküntü daha çok gövdededir,  hızla kol, ense, yüz ve bacaklara yayılır.

Yetişkinlerde lenfadenopati ve mononükleosis sendromları yapar. 


HUMAN HERPESVİRUS – 7 ( HHV-7 )

Human Herpesvirus 6’ nın özelliklerine sahiptir. Onun  enfeksiyonlarına benzer nitelikte enfeksiyon oluşturur. 


HUMAN HERPESVİRUS-8 ( HHV-8 )

Gama herpesvirus alt ailesinde yer alır.

AIDS’li bir hastanın, Kaposi sarkomu dokusunda, virüsün DNA yapısı ortaya konulmuştur. 

Daha sonra AIDS dışı Kaposi sarkomlarda da DNA sının varlığı bildirilmiştir.

Kaposi Sarkomu ile İlişkili Virüs (Kaposi’s Sarcoma Associated Virus) adı da verilir. 

Henüz kültürü yapılamamış ve elektron mikroskobunda gösterilememiştir. 

İyi huylu ve kötü huylu lenfoproliferatif hastalıklarda, anjiyosarkomlu ve anjiyolenfoid hiperplazili hastalarda da gösterilmiştir. 

Content Protection by DMCA.com

Bir cevap yazın