PROTOZOA

PROTOZOA

  • ✓proto=ilk,      zoia= hayvan kelimelerinden köken alır.  
  • Protozoa ve protozoon: tek hücreli, fotosentez yapmayan, ökaryotik, çoğu serbet yaşayan canlılardır. 50.000’den fazla türü vardır. 

Hareket organelleri:

Kamçıları ile hareket eden kamçıları, 

Siliaları ile hareket eden siliatları 

Pseudopotları ile hareket eden amipleri içerir. 

Bazı protozoalar hiç hareket etmezler. 

Trikomonaslar ve tripanozomalarda, vücut duvarı ile kamçı arasında belirgin dalgalı bir zar vardır. 

Birçok protozoa subpelliküler mikrotübüllere sahiptir. Hareket için dış organelleri olmayan Apicomplexa’da bunlar yavaş hareket sağlarlar. 

  • Tıbbi açıdan önemli protozoaları nelerdir?

Amipler (yalancı ayaklılar):Entamoeba, Dientamoeba, Naegleria,  Acanthamoeba,

Flagellatlar(kamçılılar) : Leishmania, giardia, Trichomonas, Trypanosoma,

sporlular:Babesia, Plasmodium, İsospora, Sarcocystis, Cryptosporodium, Toksoplazma

Microspora;  Enterocytoson

Siliatlar (kirpikliler): Balantidium

  • ✓Dünya Sağlık Örgütünün üzerinde durduğu üç önemli protozoan enfeksiyonu sıtma (plasmodium), tripanozomiyasis ve leishmaniasisdir.

SINIFLANDIRMA

  • ✓Işık mikroskopi, elektron mikroskopi, izoenzim modelleri, RNA, DNA nükleotit dizileri, biyokimyasal yöntemler, kinetoplast çalışmaları, monoklonal antikor araştırmaları gibi yöntemler kullanılır.  Moleküler yöntemler daha güvenlidir. 
  • Kinetoplast: Bazı parazitlerde bulunan özel DNA yapısına sahip özel mitokondri yapısı.

EKOLOJİK ROLLER 

  • ✓Tek hücreli algleri, bakterileri ve mikro mantarları avlarlar. Bakteri popülasyonlarını ve biyolojik kütleyi kısmen kontrol ederler.
  • ✓Organik maddenin ayrışmasını uyarabilir,

YAPISI:

  • ✓Bazıları gıda parçacıklarını psödopodla yutar 
  • ✓Bazıları sitostomdan (ağız benzeri bir açıklık) fagositoz yoluyla alırlar. vakuol’de sindirirler.
  • ✓Çoğunun kuru ortama dayanan kistleri mevcuttur. 
  • ✓Çoğu protozoa ektoplazma (dış, şeffaf tabaka) ve endoplazma (organelleri içeren iç tabaka) içerir.
  • ✓Golgi aygıtı, mitokondri, lizozomlar, besin vakuolleri (mide yerine sindirim organları), Apicomplexa’daki konoidler gibi bir çok stoplazmik oluşuma sahiptir. 
  • ✓Plazma zarı üzerinde psödopod, kirpikler ve flagella gibi hareket organelleri vardır. 

 YAŞAM DÖNGÜSÜ 

Trofozoit: üreyip çoğalan, hareketli formu genelde patogenezle ilişkili formu budur.

Kist: hareketsiz, zor şartlarda yaşamı devam ettirir. konaklar arası transferi sağlar. 

  • ✓Dışkıdan atılan kistler parazitin günler aylarca dış ortamda olumsuz şartlarda yaşayabilmesini sağlar.
  • Ookist,( ōon, yumurta, kystis, mesane), dış şartlara uzun süre dayanabilen zigot içeren kalın duvarlı bir spordur. 
  • ✓Bazı ookistler konağın dışkısıyla atılır ve fekal -oral bulaşır.
  • ✓sıtma ajanı Plasmodium’un ookistleri sivrisinek vektörünün vücut boşluğunda gelişir. sivri sinek sokması ile bulaşır.
  • Kamçılılarda görülen  trofozoit aşamaları:
  • ✓ Amastigot, promastigot, epimastigot ve tripomastigot. 
  • ✓Kamçı ve kinetoplastın konumundaki farklılıklardan  kaynaklanan farklı formları tanımlar. 
  • Kinetoplast, içinde birçok mitokondrinin genom kopyasını barındıran büyük bir mitokondri içindeki disk şekilli dairesel DNAların oluşturduğu bir kitledir. Kinetoplastitler, kamçılı protozoaların bazılarını içeren bir grup oluştururlar. 
  • Apicomplexa:,  
  • Uçta (tepede) paketlenmiş bir dizi organeli içerir. 

Babesia, Plasmodium, İsospora, Sarcocystis, Cryptosporodium, Toksoplazma apikompleksa yer alır. 

  • Sporozoit konakçıları enfekte eden formdur. hücrelerinde çoğalırlar. hücrenin patlamasıyla merozoitler kan dolaşımına salınır. 
  • merozoitler alyuvarları enfekte eder. şizozoit (şizont) olarak da bilinir.
  • Gametosit, gamet oluşturan hücrelerdir. Erkek: mikrogamete, dişi:makrogamete dönüşür.
  • Ookinete, kendiliğinden hareket edebilen döllenmiş zigot. 
  • Trofozoit, hücre içi beslenen formdur. Konakta şizogoniye uğrar 
  • Hipnozoit (hypnos: uyku), hücredeki hareketsiz formdur. Hipnozoitler sporozoitten türer.
  • Bradizoit ( yavaş), kamçısız, yavaş büyüyen bir şeklidir. 
  • Takizoit (tachys, hızlı), bradizoitin aksine, hızlı büyüme ve replikasyon ile karakterize edilen formdur. Hareketlidir. bölünür. 

Leishmania

Protozoa (kamçılılar) 

  • ✓Enfekte kum sineklerinin (tatarcık) ısırmasıyla bulaşır. 

Zorunlu hücre içi parazitlerdir. 

Yaşam Döngüsü 

  • ✓Leishmania’nın amastigot ve promastigot formaları vardır.
  • ✓ İnsan kanında makrofajların içinde amastigot formu bulunur. amastigotlar kum sineği ısırması sırasında sineğe geçer.sinek barsaklarında promastigota döner. 

 Promastigotlar Kum sineğinin ısırması ile insana geçer. insanda  retiküloendotelyal hücreler tarafından yutulan promastigotlar amastigota dönüşür. Döngü devam eder. 

Enfekte olan sinek ömür boyu enfekte kalır ve çok verimli vektörlerdir.

Hastalıkları

Hastalığına leishmaniasis denir. Kutenöz ve visseral olmak üzere iki türde görülür. eski dünya leishmaniasisi (Güney Avrupa, Ortadoğu, Güneybatı Asya ve Afrika) ve yeni dünya leishmaniasisi (Orta ve Güney Amerika) olarak da ikiye ayrılır. 

Leishmania’nın insan türleri: 

  • Eski dünya leishmania’ları: L. major, L. tropica, L. aethiopica, L. donovani, L. infantum
  • Yeni dünya Leishmania’ları: L. chagasi, L. mexicana, L. venezuelensis, L. garnhami, L. amazonensis, L. pifanoi L. viannia: L. braziliensis; L. peruviana, L. colombiensis, L. lainsoni, L. shawi, L. naiffi, L. braziliensis/L. panamensis, L. braziliensis/L. guyanensis; L. guyanensis; L. guyanensis L. panamensis

Eski Dünya kutenöz Leishmaniasisi 

Şark çıbanı, Doğu çıbanı, Delhi çıbanı, Bağdat çıbanı, Halep şerri ve Biskra butonu olarak da bilinir.

Lezyonun Kabuk kaldırılırsa kabuğun alt yüzünde kirli-beyaz renkte dikensi çıkıntılar gözlenir çivi belirtisi, Hulusi Behçet Çivi belirtisi.

Montenegro testi (Leishmanin cilt testi) pozitiftir. 

Eski dünya visseral Leishmaniasisi (kala azar veya dumdum ateşi)

Amastigotlar Kan dolaşımına girer ve kemik iliği, dalak ve karaciğer gibi retikülo endotelyal merkezlere taşınır.

Yeni dünya Leishmaniasisi: (kutanöz)

klinik eski dünya leishmaniasisinde görüldüğü gibidir.  Güney Teksas, Arizona, Latin ve Güney Amerika ve Karayip adalarında görülür. 

Amerikan kutenöz leishmaniası denir.

Yeni dünya visseral leishmaniasisi (American visseral leishmaniasisi)

L. chagasi neden olur.  

tanı: 

Kanda amastigotların görülmesi yada kültürde promastigotlr ile. 

PCR kullanımını içeren  bir dizi moleküler yöntem geliştirilmiştir.

Hayvan testleri: Mikroorganizma sayısı az olduğu durumlarda çoğaltıp gözlemleyebilmek amacıyla düşünülebilir. 

Cilt Testi (Montenegro testi): öldürülmüş promastigotların bir süspansiyonu enjekte edilir. 48-72 saat sonra oluşan gecikmiş aşırı tip duyarlılık reaksiyonu gözlemlenir. 

Serolojik Testler: Epidemiyolojik araştırma çalışmaları için uygundur.

Korunma:

Fare (kemirgen) ve vektör (kum sinekleri) kontrol altına alınmalıdır. 

Endemik olduğu (Rusya, İsrail, İran, Irak Ürdün) bölgelerde aşılama yöntemi kullanılır. lezyondan gelen eksüda, bağışıklığı olmayan kişinin vücudunun göze çarpmayan bir bölgesine aşılanır.

Trypanosoma

Kan kamçılısıdır. Tek bir kamçıya sahip ve dalgalanan membranı ile ayırt edilirler. Farklı tripanozom türlerinin neden olduğu Afrika ve amerika olmak üzere iki tip tripanozomiyaz (enfeksiyon) vardır. 

Amerikan tripanosomiasis etkenleri: 

T. cruzi 

T. rangeli 

Afrika tripanosomiasis ekenleri olan: 

T. brucei gambiense , T. brucei rhodesiense

çeçe sineği ile bulaşır.

Trypanosoma brucei’nin (gambiense ve rodiense) yaşam döngüsü :  Çeçe sineği ısırırken  tükürüğünde bulunan parazitin metasiklik tripomastigot formu insanın kan dolaşımına enjekte eder. 

Organizma sineğin bağırsağında çoğalır, epimastigot şeklinde tükürük bezlerinde depolanır. tripomastigotlara dönüşür. Çeçe sineği ömür boyu enfekte kalır.

Tripomastigot, Kanda, beyin omurilik sıvısında (BOS), lenf nodlarında bulunabilir. İkili fisyonla bölünerek çoğalırlar. 

Tek kan yaymasında çeşitli formları görülebilir.

Klinik Hastalıklar

T. brucei gambiense (Batı Afrika uyku hastalığı) kuluçka süresi birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. 

T. brucei rhodesiense’nin (Doğu Afrika uyku hastalığı) Enfeksiyon tedavi edilmezse birkaç ay içinde ölümle sonlanır.

Kalın damla kan incelemede parazitleri tespit etmek zor olabilir. 

immünoglobulin M (IgM) düzeylerinde artış, heterofil ve anti-DNA antikorları, romatoid faktör görülür.

BOS: protein, IgM yükselir, lenfositoz, ve Mott’un (morular, dut) hücreleri tüm 

Kesin tanı: tripomastigotların gösterilmesine bağlıdır. örnekler direkt preparat yada giemsa ile boyanarak incelenebilir. 

Kan:  Hem direkt hemde boyalı ince yayma ve kalın damla hazırlanır. 

Mikrohematokrit santrifüjü : mikroskop altında ve organizmalar konsantre buffy coat katmanı incelenir. 

Beyin omurilik sıvısı : santrifüjlenmiş BOS’taki tripomastigotlar.

Antijen tespiti. serolojik testlerle.  Basit, hızlı kart test, dolaylı aglütinasyon tripanosomiasis testi (TrypTect CIATT) mevcuttur; ELISA yöntemi. 

Moleküler yöntemler, maliyet ve teknik sorunlara rağmen bir dizi yöntem rapor edilmiştir;

Amerikan tripanosomiasis

 T. rangeli enfeksiyonları asemptomatiktir. T. cruzi Reduviids böceğidir. (öpücük böcekleri:) Chagas hastalığı etkenidir. 

Yaşam döngüsü, 

Beslenmek için insan derisini ısıran öpücük böceği (reduviid) bu alana dışkılar tripomastigot insanında ısırılan bölgeyi kaşıyıp tahriş etmesi ile vucuda girer.   

Organizma kandan çeşitli dokulara girer. Dokuda amastigot formu bulunur. çoğalır. Hücre yırtıldığında, amastigotlar serbest kalır ve kana geçerek tekrar tripomastigotlara dönüşür. 

Klinik Hastalıklar. 

Amerikan Tripanosomiyasisi =chages hastalığı. 

Orta ve Güney Amerika’da yayılmıştır ve genellikle çocukları etkiler. Ölüme tam kalp bloğu ve beyin hasarı neden olur.

Konjenital enfeksiyon:  ölü doğum, düşük doğum ağırlığı, miyokardit, nörolojik değişiklikler ve doğumdan kısa bir süre sonra ölüm.

Laboratuvar Tanısı

Akut aşamada, organizma kalın ve ince kan filmlerinde gösterilebilir. 

antikor tespiti, indirekt hemaglütinasyon, indirekt floresan antikor testleri ve ELISA gibi serolojik yöntemler gereklidir. PCR kullanılabilir. 

Giardia lamblia (G. duodenalis, G. intestinalis)

G. lamblia dünya yaygın görülür. Çocuklarda yetişkinlerden, sıcak iklimlerde serin iklimlerden daha sık görülür. Barsaklarda en sık saptanan kamçılıdır. Çok bulaşıcıdır.

G. duodenalis, G. intestinalis , G lamblia sinonim isimlerdir.  

Yaşam Döngüsü ve Morfoloji

Trofozoit ve kist formu vardır. Vucuda kist formunda oral yolla girer. Barsakta trofozoid formuna döner. fecesle kist ve trofozoitler atılır. Dış ortamda kistler yaşarken trofozoidler ölür. 

pastedGraphic.png
pastedGraphic_1.png

Klinik Hastalık

Kuluçka süresi 1-2 haftadır. Sulu, kötü kokulu,  çok volümlü ishal, karın ağrısı, kramplarla başlar.

Akut aşama birkaç gün sürer, Akut ishal, bakteriyel viral enteritler, gıda zehirlenmeleri, toksijenik Escherichia coli veya akut barsak amebiyazisi ishalini taklit edebilir. Kan içermez.

Kronikleştiğinde kilo kaybı görülebilir. Şiddetli malabsorpsiyon,  hipotiroidizme ve pankreas fonksiyonu bozulmasına yol açabilir. 

Teşhis

Rutin dışkı testleri yapılır. beş veya altı dışkı numunesi incelenmesi gerekir. Kistler genellikle direkt dışkı mikroskopisi ile tespit edilebilse de, kalıcı boyama yapılmadan birçok enfeksiyon gözden kaçabilir. İp testinden (Entero-Test) veya bir duodenal aspirattan mukus materyali direkt preparat hazırlanıp bakılmalıdır. 

Antijen Tespiti. Dışkıda Giardia ve/veya Cryptosporidium antijeninin saptanması için duyarlılığı oldukça iyi fekal immünolojik testler geliştirilmiştir. ELISA, en az mikroskobik direkt preparatlar kadar hassastır. Hızlı tanı sağlayan kartuş, immünokromatografik şerit formatlı duyarlılığı oldukça yüksek antijen testleri mevcuttur. Fekal immunoassay kullanımının duyarlılığı da iyi olduğu belgelenmiştir.

Trichomonas,

Trikomonas vajinalis

cinsel yolla bulaşan hastalıktır. T. vaginalis enfeksiyonunun, hamilelikteki komplikasyonlar, serviks kanseri ile ilişki ve insan immün yetmezlik virüsü (HIV) enfeksiyonuna yatkınlık dahil olmak üzere kadınlar için önemli sağlık sonuçları vardır.

Yaşam Döngüsü ve Morfoloji

T. vaginalis, yaşam döngüsünde sadece trofozoit evresine sahiptir.  

Beş kamçı vardır ve beşincisi dalgalı zar içindedir.

T. vaginalis bölgeye özgüdür ve genellikle ürogenital sistem dışında yaşayamaz. vaginit etkeni. Köpüklü, sarı veya yeşil ve mukopürülan akıntı tipikitir. 

Erkekte üretrit yapar.

Gebe kadınların bebeklerinde düşükdoğum ağırlığı ve neonatal pnomoni gözlenmiştir. 

Teşhis

köpüklü kötü kokulu, yeşilimsi akıntı. 

Vajinal, üretral ve prostat akıntılarından hazırlanan ıslak preparatların incelenmesi ve trofozoitlerinin görülmesi çok önemlidir. Tanı koydurur.

Boyalı preparatlar ve floresan boyalar ile hazırlanan preparatlarda tanıda kullanılabilir.

Kültür.

Kültür, ıslak preparattan daha hassastır. Ancak pahalı ve zaman alıcıdır.

Antijen Tespiti. 

Duyarlılığı %75-77 ve özgüllüğü  %97-99 olan hızlı bir tanı testi mevcuttur. 

Antikor Tespiti. Enzime bağlı immünosorbent tahlili (ELISA), kompleman fiksasyonu, Aglutinasyon, dolaylı hemaglütinasyon, jel difüzyonu, floresan antikor testleri mevcuttur. 

Rekombinant-DNA Teknikleri. PCR yöntemlerinin kullanımı

idrar bazlı PCR-ELISA başka bir seçenek olabilir.

Korunma

Enfeksiyon öncelikle cinsel ilişki yoluyla bulaşır, Nemli havlu ve çamaşırlarda bir süre canlı  kaldığı için nadirende olsa ortak eşya kullanımı ile bulaşabilir. 

Atipik pelvik inflamatuar hastalık yaptığında ve infertilitede de etken olarak görülmektedir.

Erkeklerde trikomoniyaz, gonokokal olmayan üretrite neden olur ve erkek kısırlığına katkıda bulunur. 

Pentatrikhomonas hominis

(Trichomonas hominis)

Cins adı, beş ön kamçı ve granüler bir parabazal gövdeye dayalı olarak Pentatrichomonas olarak değiştirilmiştir. çok yaygın olarak tanımlanır.

Hem sıcak hem de ılıman iklimlerde dünyanın her yerinden saptanır. Genellikle ishalli dışkılardan elde edilmesine rağmen, patojenik olmadığı kabul edilir.

Vajinaya nakledilemez.

Trikomonas tenaks

Trichomonas tenax ilk olarak ağızdan, özellikle dişlerdeki tartarda bulunmuştur. Dünyada yaygın görülür. 

Bilinen bir kist evresi yoktur. Dalgalı zar, vücudu boyunca uzanır. Ayrıca tipik aksostyle ve tek bir çekirdek vardır. T. tenax mideden geçişte yaşayamaz ve vajinaya yerleşemez.

Kesin bulaşma şekli bilinmemekle birlikte, doğrudan temas veya kontamine bulaşık ve bardakların kullanımı ile olduğu varsayılmaktadır. Prevalans oranları, maruz kalma fırsatlarına ve ağız hijyenine bağlı olarak %25 e kadar çıkabilir.

T. tenax ağızda zararsız bir kommensal olarak kabul edilse de, özellikle altta yatan kanser veya diğer akciğer hastalıkları olan hastalarda solunum yolu enfeksiyonları ve göğüs apsesi raporları vardır. Teşhis, organizmaların dişlerden, diş etlerinden veya bademcik kriptlerinden izolasyonuna dayanır. dayanır ve herhangi bir tedavi endike değildir. Daha iyi ağız hijyeni, enfeksiyonu hızla ortadan kaldıracaktır.

Amipler

Entamoeba histolytica

Amipler: Barsaklarda bulunabilen amip türleri:  E. histolytica, E. dispar, E. moshkovskii, E. hartmanni, E. coli, E. polecki, E. gingivalis, E. nana, Iodamoeba bütschlii ve Blastocystis hominis dir. 

E. histolytica ve Blastocystis hominis patojenik olarak kabul edilir.

Entamoeba histolytica

Dünyada yıllık 50 milyon vaka ve 110.000 ölüm görülür. Dünya Sağlık Örgütüne göre, paraziter ölüm nedenleri arasında sıtma ve şistozomiyazis den sonra üçüncü sıradadır.

Yapısı ve yaşam döngüsü

Kist ve trofoszoit formları vardır. İnsan enfeksiyonunu kist formu yapar.  

Trofozoidleri psödopodlarla hızlı ve tek yönlü hareket eder. 

Dizanterili hastadan izole edilen organizmalarda, sitoplazmada eritrositler görülebilir ve bu özellik E. histolytica için tanı koyucudur.pastedGraphic_2.png

Kist Morfolojisi. kist yalnızca barsakta oluşur. dışarda oluşmaz.

pastedGraphic_3.png

kist olgunlaştıkça, nükleus bölünür ve dört çekirdek /sekiz çekirdek oluşturur.

pastedGraphic_4.png

Kist Kalın bağırsakta normal trofozoite döner.

Klinik

Hastalık bağırsak invazyonu ve/veya sıklıkla karaciğer ve diğer organlarda görülür. 

Asemptomatik Enfeksiyon

Barsak enfeksiyonu

İnvaziv barsak enfeksiyonu genelde akuttur. Kanlı dizanteri formu %90’nını oluşturur. Ani başlar. Ateş elektrolit kaybı dehidratasyona yol açar. kanlı mukuslu dışkı görülür. Kilo kaybı ve halsizliğe yol açar. Bazen orta şiddette seyredip aylarca sürebilir. 

Karaciğer absesi

Parazit kan dolaşımı yoluyla karaciğere taşınır. Enfeksiyon ani veya aşamalı başlayabilir. 38-39 derece ateş, sağ üst karında ağrı, halsizlik,  kilo kaybı, öksürük, terleme görülür. 

Abse beyin, perikart, nadiren böbrek, dalak, mesane, üreter, adrenaller, klitoriste görülebilir. 

Laboratuvar tanısı: 

Mikroskopi: dışkı örneği alarak standart parazit araştırılması önerilir. 

Direkt gayta muayenede eritrositleri içeren  hareketli trofozoitler görülebilir. 

sadece kistler görülebilir. Bu durumda E. histolytica’yı E. dispardan ayırmak mümkün olmaz. 

Konsantrasyon tekniği ile gösterilmesinde yardımcı olabilir.

Karaciğer apsesinin kesin tanısı, karaciğer aspirat materyalinden organizmaların tanımlanmasıyla sağlanabilir.

Kesin tanı parazitin gösterilmesidir. Serolojik testler destekleyicidir. 

Antikor inceleyen indirekt hemagglutination (IHA), latex agglutination, immuno electrophoresis, immunodiffusion, counter immun oelectrophoresis (CIE), amebic gel diffusion, complement fixation, indirect immunofluorescence assay (IFA), and enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA). gibi bir çok test bulunmaktadır. 

Histoloji: Doku içindeki trofozoitler tanımlanır. Epidemioloji korunma:

zoonotik, su ve gıda kaynaklı bir enfeksiyondur. İnsan rezervuardır. Diğer insanlara, primatlara, köpeklere, kedilere, domuzlara bulaştırabilir. Asemptomatik kist çıkaranlar önemlidir. Fekal oral yayılır.

Entamoeba dispar

semptomatik hastalığa neden olmaz. 

Kist ve trofozoit formu vardır. 4 çekirdekli olgun kistler oluşur. E. histolytica’ dan farklı değildir. 

Kontamine yiyecek veya sudaki enfektif kistlerin yutulmasıyla fekal oral bulaşır. Trofozoidlerde yutulmuş eritrosit varlığı amipin E. dispar değil, E. histolytica olduğu anlamına gelir. 

Entamoeba moshkovskii

Entamoeba moshkovskii dünya çapında bulunur ve genellikle serbest yaşayan bir amip olarak kabul edilir. Mikroskobik morfoloji E. histolytica ve E. dispar’dan ayırt edilemez.

Yaşam döngüsü esasen E. dispar ile aynıdır

Entamoeba hartmanni

Yaşam döngüsü: Kist ve trofozoit formları vardır. kistler ile fekal oral bulaşır. trofozoitler barsakta yaşar. Feces ile atılan kist formu dış ortama dayanıklıdır. bulaşlı yiyeceklerle insanlara bulaşır. Trofozoit ve kist formunun morfolojik yapısı  E. dispar’ınkiyle aynıdır.

Klinik Hastalık

E. hartmanni’nin patojenik olmadığı kabul edildiğinden, tedavi tavsiye edilmez.

Entamoeba coli

Entamoeba coli dünya yaygındır. 

Yaşam döngüsü, E. dispar ile aynıdır. kist ve trofozoitleri vardır. besin ve sularla fekal-oral bulaşır. 8 çekirdekli kistler oluşur. Çekirdek sayısı bazen 16 ya kadar ulaşır. çekirdek sayısı E. histolytica dan  ayırımda önemlidir.  

Entamoeba gingivalis

İnsanda tanımlanan ilk parazitik amip. Diş arasındaki yumuşak tartardan, mukustan, bağlamdan  ve  tonsiller kriptlerden saptanabilir.  E histolytica’ya  benzer. Balgamdan

 izole edildiğinde doğrulanmalıdır. Trofozoidleri 5-12 mikrondur. Stoplazmalarında yutulmuş lökosit içerir. Boyalı preparatlarda lökosit çekirdekleri besin vakuollarinin içinde görülür. Bu E. histolyticadan ayırımında önemlidir. Kist formu yoktur. piyore alveolariste izole edilmesine rağmen patojen kabul edilmez. tedavi önerilmez.

İntrauterin cihaz kullanan kadınların smearlerinde de görülür. cihaz çıkarıldığında kendiliğinden kaybolur. İmmün direnci düşük (HİV) kişilerde ağızda sayılarının arttığı gözlenir. tedavi önerilmez. daha iyi ağız hijyeni tavsiye edilir. 

Entamoeba polecki

E. histolytica, E. dispar, E. moshkovskii’ye benzer.

Naegleria fowleri

IHalk arasında “beyin yiyen amip” olarak bilinir. Ölümcül seyreden primer amip meningoensefaliti (PAM) olarak bilinen fulminan bir beyin enfeksiyonuna neden olur.

YAŞAM DÖNGÜSÜ

Tatlı su havuzları, kaplıca, göller, nehirler, endüstriyel tesislerin ılık-sıcak (45C ye kadar) su boşaltma bölgeleri, yeterince klorlanmamış yüzme havuzlarında bulunur. Deniz suyunda yaşayamaz. 

Kist, trofozoit ve biflagellat (iki kamçılıdır) evreleri vardır. 

İnsanda kist oluşturmaz, yalnızca amoeboid (trofozoit) evresi bulunur. Biflegellat formları çevre sularında bulunur. Biflagellat formu dokuda bulunmaz fakat beyin omurilik sıvısında rastlanabilir. Burundan girdikten sonra trofozoite dönüşür.  

Trofozoitler 25C deki formudur. 42C de bölünerek hızla çoğalır. Parazitin enfektif fazını oluşturur. pseudopotlarla haraket ederler. 

İnsana su içindeyken burundan girer. Olfaktör sinir aksonunu takip ederek, koku alma epiteline bağlanırlar. Trofozoitler serbest yaşam halindeyken bakterilerle beslenir, dokularda lökosit ve eritrositleri fagoside eder, beyinde astrositleri ve nöronları tüketir.

Besin eksikliği, kuruluk, 10 oC altı sıcaklıklar, gibi olumsuz yaşam koşullarında trofozoitler kist formuna dönüşür. tek çekirdeklidir. Koşullar uygun hale dönerse amip kistin ortasındaki delikten kaçabilir. 

PATOJENİTE

N. fowleri, naegleriazis, Primer amip meningoensefaliti adı verilen tabloya neden olur. Tedavi ile bile ölüm oranı yüksektir.  Semptomlar ateş, bulantı, baş ağrısı, koku alma bozukluğu, kafa karışıklığı, denge kaybı, nöbetler ve halüsinasyonları içerir. 

Tanı:

kültür: Escherichia coli eklenir ve agar plaklara ekilir. 

Kamçılama testi: parazit besi yerinden  toplanıp  damıtılmış suya bırakılır. 37C de 2 saat inkübe edilip lam lamel arasında incelenir.  

Ayrıca 42  C de üreme testi yapılabilir.

Moleküler veya biyokimyasal testler tanıda önemlidir.

 Korunma : Tatlı suyun (havuz, göl vs) burna kaçması önlenmelidir. İnsandan insana bulaş görülmemiştir. 

ACANTHAMOEBA

Acanthamoeba spp. Dünyada yaygındır. Neredeyse her tür sudan, (musluk, havuz, şişe sular, deniz suyu vs), bitkilerden, memelilerden, insan derisi, burun boşlukları, boğaz ve bağırsaklardan, izole edilmiştir. amiptir. Trofozoit ve kist formları vardır. Trofozoitler doğada, serbest yaşar, bakteri, mantar ve diğer bazı protozoaları parçalar.

Yaşam döngüsü

Toprak, su ve çevrede hemen her yerde serbest yaşayan trofozoitlerdir. Yaşam şartları olumsuzlaştığında kist formu oluşur. 

Hastalıkları

Enfeksiyonlarının çoğunluğu kontak lenslerin kontaminasyonuna bağlı Akantamoebik Keratit. 

Parazit vücuda solunarak veya açık yaradan girip kan yoluyla merkezi sinir sistemine yayıldığında granülomatöz amip ensefalit (GAE)’ine neden olur. Ölümcül olabilen nöronal hasara yol açar.  

Tanı:

kültürü yapılır. Mikroskopta plak üzerinde üreme gözlenir. 

Polimeraz zincir reaksiyonu testi de tanıda kullanılır. 

                   APİCOMPLEXA

plasmodium

coccidia (Cryptosporidium, Cyclospora, Isospora, Sarcocystis ve Toxoplasma’)

Babesia

APİCOMPLEXA

Plasmodium (Malarya= sıtma= Roma ateşi )

Sıtma, insan ve hayvanlara dişi Anopheles (sivrisinek) ile bulaşan phylum Apicomplexa cinsine ait plasmodium türü, bir protozoan enfeksiyonudur. 

Eski çağlarda Roma’da çok yaygındı bu nedenle “Roma ateşi” diye de anılmıştır.

İtalyancasında Mala aria “kötü hava”demektir. Bataklıklarla olan ilişkisi nedeniyle eskiden ague veya bataklık humması olarak adlandırılırmıştır. 

Hipokrat, periyodik ateşleri tertian, quartan, subtertian ve quotidian olarak tanımlamıştır. 

Beş tür Plasmodium, insanlarda enfeksiyon oluşturabilir.  Ağır seyreden forma P. falciparum neden olur. P. vivax, P. ovale ve P. malariae daha hafif seyreder. P. knowlesi türü insanlarda nadiren hastalığa neden olur.

P. falciparum tanımlanan en yaygın türdür (~%75), ardından P. vivax (~%20) gelir. 

Tür ve sıklık bölgesel değişebilir. Türkiye’de de yerleşik olan sıtma türü (en sık görülen) P. vivax’tır. 

Başta Afrika olmak üzere 91 ülke ve bölge sıtma için endemik alanı olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde ise hastalık, başarı ile yürütülen “Ulusal Sıtma ile Savaş Programı” sonucu eradike edilmiş ve Türkiye 2000 yılı sonrasında sıtmanın endemik olduğu ülkeler arasından çıkartılmıştır.

Yaşam döngüsü

Plasmodium falciparum’un sporozoit formları sivrisinek sokması ile kana enjekte edilir. Sporozoitler karaciğer hücrelerini istila eder. Parazit karaciğer hücreleri içinde 8-10 gün boyunca büyür ve bölünü. Merozoit adı verilen bu yavru hücreler karaciğerden kan dolaşımına salınır ve hızla eritrositleri istila ederler. Merozoitler eritrosit içinde pigmentli-trofozoit evresine ve şizont evresine dönüşür. 

P.vivax ile enfekte eritrositlerde görülen asidofilik, kırmızı yapılara Schüffner tanecikleri denilir. 

P.falciparum ile enfekte eritrositlerde görülen bazofilik, mavi renkli yapılara Maurer tanecikleri adı verilir. Bunlar tür ayırımında önemlidir. 

Aseksüel eritrosit içi döngü 48 saat sürer ve enfekte olmamış eritrositleri yeniden işgal edecek yeni merozoitlerin oluşumu ve salınımı ile tamamlanır. 

Sıtmanın klinik semptomları (ateş, titreme, bilinç bozukluğu vb.) ortaya çıkar. 

Aseksüel döngü sırasında, parazit hücrelerinin bir kısmı, gametosit adı verilen erkek ve dişi cinsel aşamalarına dönüşür. Sivrisinekler gametositleri insandan kan emerken alırlar.  seksüel döngü başlar.  Gametositler döllenir gelişir, parazitin hareketli ve insanı enfekte eden formu olan sporozoitlere dönüşür. sivrisinek sokması esnasında insan ve diğer omurgalı (ikincil) konakçılara iletilir.

Klinik

Sıtmanın klasik semptomu, üşüme-titreme dönemi 30 dk-2 saat,  ateş dönemi (40-41oC) 2-6 saat, ve terleme dönemi 2-3 saat. sürer

Bu nöbetler P. vivax (Benign tersiyan malarya) ve P. ovale (tersiyan malarya) enfeksiyonlarında iki günde bir, 

P malarya’da (Quartan malarya) üç günde bir, 

P. falciparum enfeksiyonunda (Malign tersiyan malarya, en ağır form) 36-48 saatte bir tekrarlar. 

P. knowlesi’de ateş her gün yükselik gündelik (quotidian malarya) malarya denir. 

yeterli tedavi edilmeyen hastalarda parazitin tam olarak yok edilmemiş olması nedeniyle  semptomların geri dönmesi Recrudens dir. 

Reinfeksiyon ise parazit vücuttan elimine olduktan sonra yeni bir enfeksiyonun gelişmesidir. 

Bazen karaciğerde sporozoitlerden merozoitler gelişmez yerine, hipnozopidler gelişir. Bunlar aylar yıllarca uykuda kaldıktan sonra, reaktive olarak merozoit üretir ve semptomlar tekrar görülmeye başlar. Relaps buna denir. 

Hipnozoitler sadece enfekte sivrisineğin sokması ile ortaya çıkan sporozoit enfeksiyonu sonucu oluşabilir. Eritrositer döngüye giren Plasmodium’lar karaciğere dönemez. Bu nedenle kan transfüzyonu sonrası sıtmada relaps görülmez. P. ovalede hipnozoid varlığı belirsiz olmasına rağmen P. vivax da relapsdan sorumludur.

Genetik faktörler plasmodiuma bir miktar direnç sağlar. Duffy kan grubuna sahip beyazlar, duffy antijeni taşımayan  zencilere göre P.vivax sıtmasına daha duyarlıdır. 

Tedavi korunma

kinindi. klorokin, kininin yerini aldı.

korunma:

Sivrisinek üremesinin önlenmesi. Henüz onaylanmış etkili bir aşısı yoktur. 

Komplikasyonlar

Pnömoni, pulmoner ödem, solunum sıkıntısı görülebilir. 

P. falciparum serebral sıtmaya neden olabilir. Gebe kadınlarda bebek ölümlerinin, düşüklerin nedenidir.

Mikrobiyolojik testler:

Kan yayma preparatların mikroskobik incelenmesi tanıda altın standart.

Immunochromatographic (Malaria Rapid Diagnostic Tests, Antigen-Capture Assay or “Dipsticks”) antijen testleri mevcuttur. 

PCR (ve diğer moleküler yöntemler) mikroskopiden daha doğrudur. Ancak pahalıdır ve özel bir laboratuvar gerektirir.

Coccidia 

Coccidia, Apicomplexa filumunda yer alır.

Cryptosporidium, Cyclospora, Isospora, Sarcocystis ve Toxoplasma’yı içerir. Coccidia’lar spor oluşturan, tek hücreli zorunlu hücre içi parazittir. 

Enfeksiyonlara koksidiyoz denir. Tüm memelileri, kuş, balık, sürüngen ve amfibilerin bazılarını enfekte eder. Konakçıları türe özgüdür. Tek istisnası tüm memelileri enfekte edebilen Toxoplasma gondi’dir. 

Toksoplazma gondi

TOXOPLASMA GONDİİ

Zorunlu hücre içi parazitidir. Yaptığı hastalığa toksoplazmoz denir. Tüm sıcak kanlı hayvanları enfekte eder, Yalnızca kedilerde (vahşi, evcil) eşeyli ürer. Kediler son konak, diğerleri ara konaktır.

Gelişmiş ülkelerin en yaygın (%30-40 enfeksiyon oranı) parazitlerindendir.

Üreme, takizoit aşaması (hızlı çoğalan), bradizoit aşaması (yavaş çoğalan doku kistleri) ve ookist aşamalarından oluşur.

Kedi, parazitin doku kistlerindeki bradizoitleri taşıyan fareyi yer. Bradizoitler kedinin bağırsak epitel hücrelerinde merozoitlere dönüşür. Merozoitler, hızla bölünür ve kedi bağırsağında parazit sayısı artar. Bunu cinsel üreme takip eder.  Sporozoit ve zigot içeren ookistler oluşur. Ookistler dışkı ile atılarak çevreye dağılır. 

İnsanlar ookisleri fekal-oral veya bradizoiti içeren çiğ etler ile alırlar. Ookistler Mide-ince barsakta açılır sporozoitler serbest kalır. Sporozoitler bağırsak epiteli ve çevredeki hücrelere enfekte eder ve hücre içinde parazitofor denen vakuollar oluşur içlerinde hızla çoğalan hareketli takizoitler parazitoforun parçalanması ile açığa çıkar. Kan dolaşımı ile vücudun tüm organlarına yayılır. enfekte olan organlarda parazitoforlar oluşur ve taökizoidler çoğalmaya başlar, immün sistemin baskısıyla takizoitler yarı 

uyku formundaki bradizoitlere dönüşür. Bu parazitofor vakuol membran ile çevrili bradizoit kümelerine doku kisti denir. Doku kistleri beyin, göz ve çizgili kasta (kalp dahil) oluşur. Domuz-sığır da kasta, farelerde beyinde daha sık görülür. Büyüklükleri 5- 50 μm arasındadır.  Doku kistleri, ömür boyu kalabilir. Kistlerin zaman zaman rüptürü yeni kistler oluşumuna neden olur.

Çiğ yada az pişmiş et yiyen ara konaklarda  takizoitlerle seksüel döngü sürekli tekrarlar. Yine çiğ etler ile son konak olan kedilere bulaşır tüm siklus tekrar dönmeye başlar. 

Klinik:

Hastalığın klinik görünümü, enfekte kişinin bağışıklık durumuna bağlıdır.

Bağışıklık sistemi yeterli olursa tamamen asemptomatik yada hafif semptomlar görülür. Organizmanın kalp, göz, akciğer, beyin ve lenfoid dokulara eğilimi vardır. Patolojisi hücre yıkımı, dokularda kist oluşumu ile karakterizedir. Bağışıklığı baskılanmış hastalarda, hastalık şiddetlidir. Bebekler ve bağışıklığı zayıf olanlarda ölümcül seyreden enfeksiyon gelişebilir. AIDS’li hastalarda önemli bir ensefalitin nedenidir. 

Beynin etkilenmesi nörolojik defisitler ve davranış değişikliklerine neden olur. Enfekte hayvanların nöronlarında epigenetik yeniden düzenlenme ve davranış maniplasyonları ortaya çıkar. Hastalığa yakalanan fareler kediden daha az korkar. İnsanda görülen şizofreni ve bipolar bozuklukla da ilişkilendirilmiştir.

Gebe kadının toxoplasma geçirmesini ikinci bir önemi bebeğe geçme riski yani konjenital toxoplasmozdur. Risk hamilelik trimestri ilerledikçe artar. Birinci trimestrde %25 ikin 3. trimester de %75 e çıkar. Gebe kadının enfeksiyonu sıklıkla belirtisiz geçirmesi bebekte enfeksiyon riskini azaltmaz.
Bebekte bulguların şiddeti gebeliğin trimestrine bağlı olarak değişir. İlk trimesterde meydana gelen enfeksiyon, düşük veya ölü doğuma neden olabilir. İkinci ve üçüncü trimesterde enfeksiyonlar genellikle, lenf nodları, karaciğer ve dalakta büyüme, beyin kalsifikasyonları, ensefalit, mikrosefali, hidrosefali, nörogelişimsel gecikme, körlük ve sağırlıkla sonuçlanır. 

Laboratuvar Tanısı

Toksoplazmoz tanısı için ELISA, Western blot veya kompleman fiksasyon gibi serolojik testler kullanılır. Beynin tutulumunu doğrulamak için beynin bir MR grafisi çekilir. Seroloji testlerde toxoplasmaya özgü IgM artışı, yada IgG titresinde 4 kat yükselme tanı koydurur. IgM  enfeksiyondan sonra uzun süre yüksek kalabilir. Bu durumda IgG avidite testleri yapılır. Hastalığın başlangıcında oluşan IgG ler düşük aviditeli hastalık ilerledikçe oluşanlar yüksek aviditelidir. Yüksek avidite 3 aydan önce geçirilmiş pozitifliği gösterir.      

Gebelikte enfeksiyon durumunda anneye hemen ilaç tedavisi başlanması fetusu korumayı garanti etmez. Gebeliğin ilk aylarında enfeksiyon geçiren annelerde gebeliğin sonladırılması önerilir. Gebeliğin15-22 haftalarında ise amniyosentezle bebekte toksoplazma antijeni aranır, negatif ise gebeliğe devam edilir. Ancak daha sonrada anneden bebeğe geçebileceği için 22-23. haftalarda bebek göbek kordon kanından IgM ve toxoplasma antijeni tekrar bakılmalıdır. Pozitif ise yine gebeliğin sonlandırılması önerilir.  

Korunma

Etlerin tam pişmiş  (63-75 C) tüketilmesi. yada 0-18 derecede bir kaç gün dondurmak. Kedi dışkısında ookistlerin sporlanması bir gün sürdüğü için kedi kumunun hergün sporlanmadan (bekletilmeden) atılması önemlidir. kedilerin dışarı çıkarılmaması, evde kedi maması ile beslenmesi gerekir. Toprakla temaslı tüm besinlerin iyice yıkanarak yada pişirilerek tüketilmelidir. 

Sık el yıkamak hijyen kuralalarına uymak çevreden bulaşı önler. Kan nakli ve keçi sütü ile geçebilir. Donar kontrolü ve keçi sütü pastörizasyonu yapılmalıdır.  Transplasental geçiş açısından gebe takibi yapılmalıdır. Cinsel yolla geçtiği düşünülmektedir. 

Koyunlar için onaylı canlı aşı bulunmaktadır. İnsanlar için yoktur. 

Aşı: Koyunlar için ömür boyu koruyan, onaylı canlı aşı vardır. İnsanlar için onaylı aşı yoktur. Kedilere 2 ayda bir kist için iç parazit tedavisi uygulanmaktadır. 

Content Protection by DMCA.com

Bir cevap yazın